GÜVEN, ÖZGÜVEN ve ÖZSAYGI
GÜVEN, ÖZGÜVEN ve ÖZSAYGI
‘Güven görüp görebileceğiniz en ürkek kuştur. Bir uçarsa bir daha yakalayamazsınız.’
Güven duygusu, iş yaşamında da özel yaşamımızda da son derece önemli bir duygudur.
Kendine güven, iş arkadaşına güven, yöneticiye güven, çok anlamlı kavramlardır. Kişilerarası ilişkilerin gelişiminde olmazsa olmaz özelliklerdendir.
Güven, aynı zamanda ekonomik bir alışveriş sürecidir. Güve- ne dayalı bir alış verişte çek, senet, sözleşme gibi işlemlere gerek duyulmaz, verilen sözler yeterli görülür.
Güven duyduğunuz birine kolayca açılabilir ihtiyaçlarınızı dile getirebilirsiniz., iletişiminiz daha açıktır. İkna etmek için zorluk çekmezsiniz..
Güven duygusu, karşımızdakinin ondan beklediğimiz gibi davranacağına olan inancımızı ve gerçekleşmesi umulan şeylerle ilgili olumlu beklentilerimizi ifade eder.
Güven karşımızdakinin söz, davranış ve kararlarıyla beklentilerimizden farklı davranmayacağına olan inancımızdır. Güven içerisinde bağlılıkların korunmasını, uzlaşmayı ve karşı tarafın aleyhinde olacak şeyleri yapmaktan kaçınmayı barındırır. Güven tüm bu davranış biçimlerini beraberinde getirir.
Kişilerarası ilişkilerdeki güven duygusu, genel olarak, karşı taraf hakkındaki bilgilere, geçmişte o kişi ile ilgili deneyimlere, işbirliğine, iletişime, kişinin özelliklerine ve güvensizliğe yol açabilecek bir olumsuz olayın olmamasına bağlı olarak gelişir.
Güven duygusu, verilen sözlerin tutulmasını, kabullenici olmayı, gerçekleri söylemeyi, saygılı, adil, tutarlı ve tarafsız olmayı gerektirir. Uzlaşmacı olmak, alternatif çözümler üretmeye çalışmak, hataları kabullenip suçlamalardan da kaçınmayı gerektirir.
Güven duygusunun temel özellikleri:
• Güven, bireyin geçmiş yaşamındaki deneyimlerinden doğar ve beslenir. Düş kırıklıkları, olumlu ya da olumsuz tüm yaşantılar, bireyin başkalarına güven duyup duymayacağını belirleyen süreçlerdir.
• Güven, karşı tarafın inanırlılığı, ihtiyaç duyduğumuzda bize destek verip vermeyeceği, bizimle ilgilenip ilgilenmeyeceğine ilişkin algılar, temel güven duygusunun gelişmesinde rol oynar.
• Güven, bir anlamda risk almaktır. Bu riskin sonucu olumsuz şeylerin yaşanması olasılığı da vardır. Olumsuzluklar kişide hayal kırıklığına ve travmalara yol açabilir. Bu nedenledir ki ticari hayatta eskisi kadar güvenin fazla yeri yoktur.
Güven duygusu, iş yaşamında da özel yaşamımızda da son derece önemli bir duygudur.
Kendine güven, iş arkadaşına güven, yöneticiye güven, çok anlamlı kavramlardır. Kişilerarası ilişkilerin gelişiminde olmazsa olmaz özelliklerdendir.
Güven, aynı zamanda ekonomik bir alışveriş sürecidir. Güve- ne dayalı bir alış verişte çek, senet, sözleşme gibi işlemlere gerek duyulmaz, verilen sözler yeterli görülür.
Güven duyduğunuz birine kolayca açılabilir ihtiyaçlarınızı dile getirebilirsiniz., iletişiminiz daha açıktır. İkna etmek için zorluk çekmezsiniz..
Güven duygusu, karşımızdakinin ondan beklediğimiz gibi davranacağına olan inancımızı ve gerçekleşmesi umulan şeylerle ilgili olumlu beklentilerimizi ifade eder.
Güven karşımızdakinin söz, davranış ve kararlarıyla beklentilerimizden farklı davranmayacağına olan inancımızdır. Güven içerisinde bağlılıkların korunmasını, uzlaşmayı ve karşı tarafın aleyhinde olacak şeyleri yapmaktan kaçınmayı barındırır. Güven tüm bu davranış biçimlerini beraberinde getirir.
Kişilerarası ilişkilerdeki güven duygusu, genel olarak, karşı taraf hakkındaki bilgilere, geçmişte o kişi ile ilgili deneyimlere, işbirliğine, iletişime, kişinin özelliklerine ve güvensizliğe yol açabilecek bir olumsuz olayın olmamasına bağlı olarak gelişir.
Güven duygusu, verilen sözlerin tutulmasını, kabullenici olmayı, gerçekleri söylemeyi, saygılı, adil, tutarlı ve tarafsız olmayı gerektirir. Uzlaşmacı olmak, alternatif çözümler üretmeye çalışmak, hataları kabullenip suçlamalardan da kaçınmayı gerektirir.
Güven duygusunun temel özellikleri:
• Güven, bireyin geçmiş yaşamındaki deneyimlerinden doğar ve beslenir. Düş kırıklıkları, olumlu ya da olumsuz tüm yaşantılar, bireyin başkalarına güven duyup duymayacağını belirleyen süreçlerdir.
• Güven, karşı tarafın inanırlılığı, ihtiyaç duyduğumuzda bize destek verip vermeyeceği, bizimle ilgilenip ilgilenmeyeceğine ilişkin algılar, temel güven duygusunun gelişmesinde rol oynar.
• Güven, bir anlamda risk almaktır. Bu riskin sonucu olumsuz şeylerin yaşanması olasılığı da vardır. Olumsuzluklar kişide hayal kırıklığına ve travmalara yol açabilir. Bu nedenledir ki ticari hayatta eskisi kadar güvenin fazla yeri yoktur.
Yorumlar
Yorum Gönder